Teknolojinin gelişmesiyle birlikte daha düşük ağırlıkta, daha yüksek dayanıklılık kapasitesine sahip maddelere sanayinin ve günlük hayatın duyduğu ihtiyaç, yeni maddeler üretilmesi gerekliliğini ortaya koydu. İlk yıllarda bir düşünce olarak kalan yeni maddeler geliştirme fikri, kısa süre içinde oluşturulan hipotezlerle desteklenerek hayata geçirildi ve bir hayal olmaktan çıktı. Bu fikirler arasında en çok desteklenen ve uygulamaya geçirilen ise kompozit materyal fikri.
Kompozit materyal fikri, iki veya daha fazla materyalin birleştirilerek, bu maddelerin tek başlarına olan performanslarını olağanüstü şekilde artırmayı amaçlıyordu. Çinko kaplı sac ve benzer olarak demir blokları çok güçlü bir şekilde destekleyerek onları yıkılmaz hale getirebilen beton, bu fikrin ortaya konduğu birkaç ilkel örnekti. Günümüzde gemi yapımından bina yapımına, ev aletleri üretiminden uzay teknolojisine kadar hemen hemen her yerde kendine yaşam alanı bulan kompozit malzemenin üretimi, son birkaç yüzyıla mal edilmiş gibi görülse de ilk örnekleri çok eskilere dayanıyor. Kompozit malzeme kavramının ortaya atılması ve bir mühendislik konusu olarak ele alınması 1940’lı yılların başında gerçekleşmiş. İlk uygulamalardan bu yana, hem takviye malzemelerinde hem de matris malzemelerde bir çok yeniliklere gidildi. Yeni kombinasyonlar uygulanarak, çok daha yüksek performans değerlerine sahip yeni kompozit malzemeler hayata geçirildi. Kısaca kompozit malzemeler, çok hızlı bir gelişme gösterdi ve bu gelişmeyi hızla sürdürmeye devam ederek, çağdaş bir malzeme olma niteliğini de aşıp, geleceğin malzemesi yani “yaşamın kimyası” oldu.
Bu konuda ülkemizde de Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve ITO ana ortaklığında Teknopark İstanbul'da 100 Milyon Liralık yatırım ile "KOMPOZİT TEKNOLOJİLERİ MÜKEMMELİYET MERKEZİ" açıldı.
Bu video da kompozitin geniş kullanım alanı ve teknolojik gelişimi anlatılmaktadır.